İş Kazası Kırık Tazminatı Nedir? Güncel Hesaplamalar

İş kazası, işyerinde veya işin yürütülmesi sırasında meydana gelen, işçinin vücut bütünlüğüne zarar veren olay olarak tanımlanır. Türkiye’de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu bu durumu düzenler. İş kazasında kemik kırılması (örneğin kol, bacak veya ayak kırığı) sık karşılaşılan yaralanma türlerinden biridir. Böyle bir durumda işçi öncelikle tedavi hizmeti alır ve ardından uğradığı bu zararın telafi edilmesi için işverenden tazminat talep etme hakkına sahip olur. İşverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğü olsa da, meydana gelen kazadan doğan bedensel zararların giderilmesi için işçiye tazminat ödenmesi gerekir. Kırık yaralanma iş kazasının bir sonucu olduğunda, işçi hem sağlık giderleri hem de iş göremediği süre için hak talebinde bulunabilir.
İş kazası geçiren işçi, kaza anında işveren ve SGK tarafından desteklenir. Kazadan hemen sonra işveren iş kazasını SGK’ya bildirmekle yükümlüdür ve işçi acil müdahale için sağlık kuruluşuna sevk edilir. Tedavi sürecinin sonunda alınan sağlık kurulu raporunda kırığın türü ve iyileşme durumu belirlenir. İş kazası sonucu oluşan kalıcı zarar oranı (sakatlık veya maluliyet oranı) bu raporda gösterilir. Kırığın konumu ve ciddiyeti, cerrahi müdahaleye gerek duyup duymaması, sinir veya damar hasarı gibi etkenler %0’dan %100’e kadar değişen bir oranla ifade edilir. Bu oran, tazminat miktarının hesaplanmasında en önemli unsurdur.
Kısaca, işyerinde kırık yaralanma sonucu iş kazası yaşandığında işçi hem tedavi masraflarını hem de uğradığı gelir kaybını ve kalıcı zararlarını tazmin ettirme hakkı kazanır. Aşağıda önce kırık yaralanması durumunda işçinin geçici hakları, sonra kalıcı iş göremezlik hâlinde maluliyet oranı ve tazminat hesaplaması detaylandırılacaktır.
Geçici İş Göremezlik ve Tedavi Süreci
Bir işçinin iş kazası sonucu kırık geçirmesi halinde öncelikle tedavi ve dinlenme süreci başlar. İşveren, kazayı derhal SGK ve Çalışma Bakanlığı’na bildirir. Yaralanan işçi, işyeri hekimi veya resmi sağlık kuruluşunca muayene edilip tedavi edilmeye başlanır. Bu süreçte ortaya çıkan tüm sağlık giderleri (ameliyat, muayene, ilaç, protez vb.) öncelikle SGK tarafından karşılanır. Kırık nedeniyle işçi çalışamaz hâle geldiğinde ise geçici iş göremezlik ödeneği devreye girer.
Geçici iş göremezlik ödeneği, kaza sonrası işçinin çalışamadığı günler için ödenir. İlk 2 iş günü işveren, çalışanın normal ücretini öder. 3. günden itibaren ise SGK, işçinin son 12 aylık prime esas kazancının %66,67’si oranında geçici iş göremezlik geliri verir. Örneğin, son bir yılda toplamda 360.000 TL prim kazancı olan bir işçinin günlük kazancı 1.000 TL ise, SGK bu işçiye 3. günden itibaren günlük yaklaşık 667 TL ödeme yapacaktır. Geçici iş göremezlik geliri, kaza sonrası tedavi ve iyileşme süresi boyunca devam eder. Tedavi bittiğinde işçi iyileşip işe dönebilir ya da kalıcı bir rahatsızlık (maluliyet) kaldıysa kalıcı iş göremezlik süreci başlar.
Tedavi sürecinde işçinin birikmiş izni, rapor süreleri ve ödeme hakları önemlidir. İşveren, işçiye istirahat süresi boyunca eksiksiz ödeme yapmak zorundadır. İşçi de SGK’ya kaza raporu ve iş göremezlik raporu sunarak haklarını talep edebilir. Geçici iş göremezlik sürecinde işçi, tedavisi tamamlanana kadar geçen sürenin ücretini bu şekilde almış olur. Bu süre genellikle haftalar aylarca sürebilir; önemli olan işçi sağlığına kavuşmasıdır.
Sürekli İş Göremezlik ve Maluliyet Oranı
İş kazası tedavi süreci tamamlandığında, işçinin muayenesiyle sürekli bir maluliyete yol açıp açmadığı belirlenir. Bu aşamada sağlık kurullarınca verilen maluliyet oranı veya sakatlık oranı çok önemlidir. Kırığın tamamen iyileşmesi durumunda maluliyet oranı genellikle %0’dır ve işçi sadece geçici iş göremezlik alır. Ancak kırık tam anlamıyla iyileşmez, hareket kısıtlılığı, kalıcı ağrı, sinir hasarı gibi etkiler kalırsa işçi bir oran alır. Örneğin kol veya bacak kırıklarında ek cerrahi işlem ya da şişlik kalması, yüzde 10-20; sinir hasarı ya da kas erimesi varsa %40-50’ye varan oranlar çıkabilir.
Sürekli iş göremezlik oranı, SGK ve Adli Tıp kurulu tarafından kararlaştırılır. Bu oran, işçinin mesleğini ne kadar yapamayacağını; kısacası çalışma gücünde ne kadar kayıp olduğunu gösterir. Türkiye’de genel uygulamada %10 ve üzeri oranlarda SGK sürekli iş göremezlik geliri bağlar. Yani %10’u aşan maluliyet oranı olan çalışana SGK aylık maaş şeklinde ödeme yapmaya başlar. Ancak %0-9 arası oranlarda SGK doğrudan ödeme yapmaz. Tüm oranlar ise işçinin işverene karşı tazminat talebinde bulunma hakkını doğurur.
Maluliyet oranını etkileyen ana faktörler şunlardır:
- Kırığın yeri ve türü (örneğin açık-kapalı kırık, kemik çeşitleri),
- İyileşme sonrası işlev kaybı (hareket kısıtlılığı, güç kaybı, uzama-kısalma farkı gibi),
- Sinir, damar veya deri bütünlüğü bozukluğu (sinir hasarı, doku kaybı, iltihap komplikasyonu vb.),
- İşçinin mesleği (örneğin ağır işlerde kol ya da bacak kırığı iş göremezliği daha çok etkiler),
- İşçinin yaşı ve genel sağlık durumu.
Her vakada tam ve doğru oran, sağlık kurulu raporuyla kesinleşir. Örneğin, basit bir parmak kırığı %1-2 oranında iken, açık tibia (kaval kemiği) kırığında komplikasyona bağlı olarak %20-30 civarı bir oran çıkabilir. Uygulamada, %40’ı aşan oranlar ağır sakatlık olarak kabul edilir.
Tazminat Türleri (Maddi ve Manevi)
İş kazasında meydana gelen kırık yaralanmasından sonra işçi çeşitli tazminat hakları talep edebilir. Bunlar genel olarak maddi ve manevi tazminat olmak üzere iki grupta toplanır. Maddi tazminat, işçinin uğradığı parasal zararları içerir. Örneğin kırık nedeniyle meydana gelen tedavi giderleri (ameliyat, fizik tedavi, tıbbi cihazlar), hastanede kalınan süre için yitirilen ücret, protez veya fizik tedavi gibi kronik gereksinimler, ileride oluşabilecek hastalıklar için alınan önlemler bu kapsamdadır. Ayrıca, sürekli maluliyet halinde işçinin gelecek yıllarda kısmen ya da tamamen kaybedeceği gelir (iş göremezlik tazminatı) da maddi tazminattır. İşveren, işçinin iş görme gücü kaybı oranı kadar bir süre için benzer kazanç sağlayamayacağını kabul ederek bunu tazminatla telafi etmek zorundadır.
Manevi tazminat ise iş kazası sonucu işçide meydana gelen acı, ızdırap, psikolojik hasar ve bedensel bütünlük kaybının telafisi içindir. Kırık yaralanması kalıcı iz veya ağrı bıraktıysa işçi manevi tazminat talep edebilir. Örneğin, hayat kalitesi düşmüş, devamlı ağrı çeken, estetik kaybı olan işçi için manevi tazminat belirlenir. Tazminat davasında mahkemece işçinin çektiği ıstırap ve ruhsal acı gözetilerek bir miktar belirlenir. Manevi tazminat miktarı maddi tazminata kıyasla daha subjektif olsa da, işverenin kusur durumu ve işçinin uğradığı zarar dikkate alınarak karara bağlanır.
Not: İş kazasında işçi eğer hayatını kaybetmişse o zaman destekten yoksun kalma tazminatı gündeme gelir ve bu, aile üyelerine sağlanan gelir kaybı tazminini kapsar. Ancak kırık yaralanmalarında ölüm söz konusu olmadığı için bu tür tazminat örneğe girmez. Burada üzerinde durduğumuz kırık tazminatı, işçinin kendisinin talep ettiği maddi ve manevi tazminatları kapsamaktadır.
İş Kazası Tazminatı Hesaplama Yöntemleri
İş kazası sonucu kırık yaralanmasında ödenecek tazminat tutarını hesaplamak için işçinin kazanç durumu ile maluliyet oranı ve yaşam beklentisi hesaplamaya katılır. Öncelikle işçinin son brüt maaşı veya SGK kayıtlarındaki prime esas kazancı belirlenir. Eğer işçi başka bir işte çalışıyorsa veya sigortası yoksa, Yargıtay kararları asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmasını öngörür. 2025 yılı itibarıyla net asgari ücret 22.104 TL olarak belirlenmiştir. İşçinin net aylık maaşı bu tutardan yüksekse kendi gelirine göre hesaplanır. Ardından bu maaştan günlük kazanç bulunur (aylık ücret/30). İş göremezlik (maluliyet) oranı ondalık biçimde (örneğin %20 için 0,20) alınarak günlük kazanç ile çarpılır.
Geleneksel olarak iş kazası tazminatı için kullanılan bir formül şöyledir: Tazminat = Günlük Kazanç × Maluliyet Oranı × 3000. Bu formülde “3000” sabiti, istatistiki bakiye ömrü (yaklaşık 3000 gün = 8,2 yıl) esas alınarak kullanılır. Yani örnek olarak işçinin günlük 800 TL kazancı ve maluliyet oranı %20 ise tazminat ≈ 800 × 0,20 × 3000 = 480.000 TL olur. (Aynı hesaplama yüzde olarak yapılırsa 800×20/100×3000 ile de benzer sonuç bulunur.) Yargıtay, hesaplama yaparken sigortalının yaşı ve toplumsal yaşam süresi için hazırlanan yaşam tablolarını da dikkate alır. Ancak basitleştirilmiş formül, çoğu pratik hesaplamada kullanılmaktadır.
Hesaplamada ayrıca şu faktörler önem taşır:
- Net/Aylık Maaş: İş kazası öncesi alınan düzenli brüt maaş esas alınır.
- Günlük Kazanç: Aylık maaş/30 veya yıllık kazanç/360 ile bulunur.
- Maluliyet Oranı: Sağlık kurulu tarafından belirlenen sakatlık oranı.
- Yaş ve Bakiye Ömür: İşçinin yaşı arttıkça bakiye ömür ve dolayısıyla tazminat miktarı azalır.
- Kusur Oranı: İşçinin kaza nedenindeki kusur payı, alınacak tazminatı etkileyebilir (örneğin %50 kusurluysa tazminat yarı yarıya düşebilir).
Bu veriler ışığında tazminat tutarı hesaplanır. Aşağıdaki tabloda örnek bir hesaplama adım adım gösterilmiştir:
Aşama | Hesaplama Yöntemi | Örnek Değer ve Sonuç |
---|---|---|
1 | Aylık net maaştan günlük kazanç hesaplanması (Aylık maaş ÷ 30) |
25.000 TL ÷ 30 ≈ 833 TL (günlük kazanç) |
2 | Günlük kazancın maluliyet oranı ile çarpılması | 833 TL × 0,20 (%20) = 166,6 TL (maluliyet kazancı) |
3 | Maluliyet kazancının 3000 ile çarpılarak tazminata ulaşılması | 166,6 TL × 3000 ≈ 499.800 TL (tahmini tazminat) |
Bu yöntem sonucunda bulunan tazminat tutarı işçiye ödenir. Hesaplama örneği, verilerin güncel tutulması amacıyla 2025 asgari ücret ve ortalama rakamlarla yapılmıştır. Gerçek tazminat hesabı her zaman kişinin durumu, aldığı net brüt kazanç ve sağlık kurulundaki oran dikkate alınarak yapılır.
Örnek Senaryolar ve Hesaplamalar (2025 Verileriyle)
Senaryo 1: Kemal Bey (30 yaşında, makine operatörü) aylık net 25.000 TL kazanıyor. 2025 yılında asgari ücret 22.104 TL’dir. İş kazasında sağ ayağında bir kırık oluştu; sağlık kurulunca maluliyet oranı %20 olarak belirlendi. Kemal Bey’in günlük kazancı ≈ 25.000/30 ≈ 833 TL’dir. Buna göre tazminat hesaplaması: 833 × 0,20 × 3000 ≈ 499.800 TL olacaktır. Ayrıca Kemal Bey tedavi sürecinde 60 gün raporlu kaldığını varsayalım. İlk 2 gün işveren öderken, kalan 58 gün için SGK günlük ~833×2/3 ≈ 555 TL ödeme yapar. Hastane ve ilaç masrafları gibi tedavi giderleri ayrıca SGK tarafından karşılanır. Tüm bu tutarlar Kemal Bey’in alacağı toplam tazminatın içinde değerlendirilir.
Senaryo 2: Ayşe Hanım (45 yaşında, tezgâhtar) aylık net 30.000 TL kazanıyor. Kaza sonucu sol kolunda açık bir kırık oluştu; sağlık kurulunca maluliyet oranı %35 olarak tespit edildi. Ayşe Hanım’ın günlük kazancı 30.000/30 = 1.000 TL’dir. Hesaplama: 1.000 × 0,35 × 3000 = 1.050.000 TL civarında tazminat bulunur. Tedavi sürecinde Ayşe Hanım 90 gün çalışamadıysa SGK’dan 88 gün için günlük ~1.000×2/3 ≈ 667 TL ödeme alır. Örnekler, 2025 yılı maaş seviyeleri ve maluliyet oranlarıyla hesaplanmış olup, gerçek durumdaki değişkenlere göre tutarlar farklılık gösterebilir.
Senaryo | Net Aylık Maaş | Maluliyet Oranı | Günlük Kazanç | Hesaplanan Tazminat |
---|---|---|---|---|
Kemal Bey | 25.000 TL | %20 | 833 TL | ~499.800 TL |
Ayşe Hanım | 30.000 TL | %35 | 1.000 TL | ~1.050.000 TL |
Bu örnek hesaplamalar, tazminat formülünün nasıl işlediğini ve güncel 2025 verilerinin sonucunu göstermektedir. Her iki senaryoda da maluliyet oranının artması tazminatı doğrudan artırmış, maaş farkı da günlük kazançta etki yapmıştır. Bu tür tazminatlar işverene tek seferde ödenen bir meblağdır ve işçinin gelecekteki gelir kaybını telafi etmeyi amaçlar.
İş kazası sonucu kırık yaralanma yaşayan işçi, uğradığı bedensel zararı telafi etmek için kapsamlı haklara sahiptir. Hem geçici iş göremezlik ödenekleri hem de kalıcı maluliyet oranına göre iş kazası tazminatı ile finansal kayıplar giderilir. 2025 yılı itibarıyla güncel asgari ücretin yükselmiş olması, tazminat hesaplamasında daha yüksek meblağlara işaret eder. Hesaplamada işçinin net maaşı, %maluliyet oranı, yaş ve sağlık raporu gibi faktörler birlikte değerlendirilir. Hesaplama örneklerinde gördüğümüz gibi, çalışma gücü kaybı oranı arttıkça tazminat miktarı da artmaktadır.
Dolayısıyla, iş kazası geçiren her işçinin ilk yapması gereken, kaza raporunu eksiksiz alarak SGK ve ilgili kuruluşlara bildirimde bulunmaktır. Tedavi sürecinde alınan raporlar ve sağlık kurulu kararları, sonrasında verilecek tazminat miktarını doğrudan etkiler. İşçinin ve işverenin alacağı tedbirler ile kanuni düzenlemelere uyum, kazalardan sonra sürecin sorunsuz işlemesi için kritiktir. İş kazasında kırık gibi yaralanmaların tüm sonuçlarının düzeltilmesi, teknik hesaplamalar ve yasal prosedürlerin doğru uygulanmasıyla mümkün olur.
Sıkça Sorulan Sorular
1. İş kazası sonucu kırık yaralanmasında tazminat nasıl hesaplanır?
Tazminat hesaplaması için öncelikle işçinin günlük kazancı belirlenir (örneğin aylık net maaş ÷ 30). Ardından sağlık kurulunca belirlenen iş göremezlik (maluliyet) oranı ile günlük kazanç çarpılır ve elde edilen rakam belli bir katsayı ile (genellikle 3000 gün) çarpılarak toplam tazminat tutarı bulunur. Örneğin günlük 800 TL kazanan ve %20 maluliyet oranı olan bir işçi için tazminat ≈ 800 × 0,20 × 3000 = 480.000 TL olur. Bu hesaplamaya ek olarak tedavi masrafları ve ödeme gecikme faizi gibi ek kalemler de eklenebilir.
2. Kırık yaralanması halinde işverenin sorumlulukları nelerdir?
İşveren, iş kazasını derhal SGK ve yetkili mercilere bildirmekle yükümlüdür. Ayrıca iş kazası sonrası işçinin tedavisini sağlamak, ilk iki gün ücretini ödemek ve gerekli sağlık raporlarını temin etmek işverenin sorumluluğundadır. İşçi iyileşene kadar ücretleri eksiksiz ödenmeli ve iş güvenliği önlemleri güçlendirilmelidir. İşverenin bu yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde işçi yasal yollardan hakkını arayabilir.
3. İş kazası tazminat davası ne zaman açılmalıdır?
İş kazası tazminatı için dava açma süresi genel olarak kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Ancak işçinin tazminat talebinde bulunabilmesi için maluliyet oranının netleşmesi gerekir; bu oran genelde tedavi süreci tamamlandıktan sonra sağlık kurulu raporuyla belirlenir. Dolayısıyla işçi, tedavi tamamlandıktan sonra mümkün olan en kısa sürede tazminat davası açmalıdır. Zaman aşımı süresi içerisinde dava açılmazsa tazminat hakkı düşebilir.
4. Maluliyet oranı nedir ve nasıl belirlenir?
Maluliyet oranı, iş kazası sonucu ortaya çıkan kalıcı iş göremezlik derecesidir. Sağlık kurullarınca yapılan muayene sonucunda kırığın işlevsel etkisi dikkate alınarak yüzde olarak verilir. Oran %0 ile %100 arasında değişir; %10 ve üzeri oranlar SGK’ya sürekli iş göremezlik maaşı bağlatır. Örneğin basit bir kol kırığı %0-5 arasında, komplikasyonlu bir kırık %20-30 arasında, sinir ya da damar hasarı olan bir durum ise %40-50’yi bulabilir. Kesin oran, Adli Tıp veya hastane sağlık kurulu raporuyla kesinleşir.
5. Kırık yaralanması sonrası hangi haklarım vardır?
Kırık yaralanmasında işçi öncelikle tedavi masrafları ve geçici iş göremezlik ödenekleri (ilk 2 gün işveren tarafından, sonrasında SGK tarafından ödenen günlük ücret) hakkına sahiptir. Tedavi sonucunda maluliyet oranı belirlendiyse, bu orana göre işverenden iş gücü kaybı tazminatı talep edebilir. Ayrıca manevi tazminat da kazanılabilir. İşçi, tüm bu haklarını kullanabilmek için kazayı gecikmeden bildirmeli, doktor raporlarını ve gerekli belgeleri eksiksiz toplamalıdır.