İş Kazası Avukatı Ankara (2025)

Ankara, Türkiye’nin başkenti ve en büyük şehirlerinden biri olarak pek çok sektörde yoğun iş gücüne ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle iş kazaları Ankara’da da maalesef sıkça karşılaşılabilen durumlardandır. Ülkemizde iş kazaları hâlâ kanayan bir yara olup, istatistikler Türkiye’yi iş kazaları konusunda Avrupa’da üst sıralara koymaktadır. Böyle üzücü olaylarda devreye giren iş kazası avukatı, yaralanan işçilerin uğradığı zararları en aza indirmek ve haklarını korumak için mücadele eder. Esas amaç, tazminat sürecini mümkün olan en hızlı şekilde sonuçlandırmak ve kazada sorumluluğu bulunanların adil bir biçimde cezalandırılmasını sağlamaktır.

İş Kazası Tazminat Avukatı Ankara

KMLPARK Hukuk Bürosu, Ankara merkezli ve uzun yıllardır müvekkillerine hizmet veren köklü bir hukuk firmasıdır. İş hukuku ve tazminat davaları alanında uzmanlaşmış avukat kadromuz, geniş bir tecrübeye sahiptir ve her bir müvekkilimize en iyi hukuki desteği sunmayı amaçlamaktadır. İş kazası dosyalarınızı, deneyimli iş kazası avukatlarımız önderliğinde; gerek duyulduğunda SGK mevzuat uzmanları, iş güvenliği danışmanları, adli tıp bilirkişileri ve aktüerlerle iş birliği içinde detaylı bir biçimde değerlendiriyoruz. Bu sayede Ankara’daki iş kazası vakalarında müvekkillerimizin hak ettiği tazminatı eksiksiz almasını ve kusurlu tarafların hesap vermesini sağlamayı hedefliyoruz.

İş kazası Avukat Numarası, (Ankara) İletişim Bilgileri, Adresi

İş Kazası Avukatı Av. Rahman Güner
Telefon: +90 530 109 80 36
Adres: Ehlibeyt Mah. Ceyhun Atuf Kansu Cd. No:100 D:2, Çankaya/Ankara
E-posta: bilgi@kmlpark.com

İş Kazası Avukatı Nedir?

İş kazası avukatı, iş kazalarından kaynaklanan hukuki süreçlerde uzmanlaşmış bir avukattır. Söz konusu avukatlar, Türk Borçlar Kanunu ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çerçevesinde işçilerin yasal haklarını korur. Bir iş kazası avukatının temel inceleme alanları; işverenin olası kusur durumu, iş yerinde alınması gereken iş güvenliği önlemlerinin ihlal edilip edilmediği ve işçinin uğradığı maddi ile manevi zararların tespit edilmesidir. İş kazası avukatı, müvekkili adına maddi ve manevi tazminat taleplerini hazırlayarak mahkemede etkin şekilde temsil eder. Bunun yanı sıra, SGK’nın rücu davaları (Sosyal Güvenlik Kurumu’nun işverene yönelttiği geri ödeme davaları) ve iş kazasının resmi bildirim süreçlerinin doğru yürütülmesi de iş kazası avukatının görevleri arasındadır. Ankara’daki iş kazası avukatları, yerel iş mahkemeleri ve SGK müdürlükleri nezdinde süreci takip ederek işçilerin haklarının eksiksiz biçimde savunulmasını sağlar.

İş Kazası Avukatının Verdiği Hizmetler

İş kazası avukatlarının baktığı başlıca dava türleri ve sağladığı hukuki hizmetler şunlardır:¹

• İş Kazası Tazminat Davası
• İş Kazası Ceza Davası ²
• İşçi Alacakları
• Meslek Hastalığı Tazminat Davası
• Maluliyet Oranı Tespiti
• İşe İade Davası
• Kötü Niyet Tazminat Davası
• Sendikal Tazminat Davası
• İş Kazası Tespit Davası
• Mobbing Davası
• Maden Kazası
• Tersane Kazaları

Kaynak:

• ¹ İş Kazası Avukatı yazısı kaynak cozumavukatlik.org
• ² İş Kazası Avukatı yazısı kaynak cozumavukatlik.com.tr

İş Kazası Avukatının Görev ve Yetkileri

İş kazaları alanında uzman bir avukatın görev ve yetkilerinden bazıları aşağıdaki gibidir:

• İş kazası meydana geldiğinde, resmi bildirim ve ihbar süreçlerini derhal ve doğru şekilde yürütmek.
• Maddi ve manevi tazminat taleplerini hazırlayarak ilgili mercilere iletmek.
• SGK tarafından işverene açılan rücu davalarını takip etmek.
• Dava boyunca müvekkili tüm duruşma ve işlemlerde temsil etmek.
• Kazaya ilişkin kusur oranlarını araştırmak ve analiz etmek.
• Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporlarını ve uzman görüşlerini incelemek.
• Sigorta şirketleriyle ilgili prosedürleri takip etmek ve sonuçlandırmak.

İş Kazası Avukat Ücretleri

İş kazası avukatlık ücretleri, Türkiye Barolar Birliği’nin belirlediği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile avukat-müvekkil arasında yapılan sözleşme doğrultusunda belirlenir. Bu kapsamda, avukatlık ücreti her dava için asgari tarifeye uygun olacak şekilde taraflarca kararlaştırılır.

İş kazası tazminat davalarında, avukatlık ücreti çoğunlukla kazanılan tazminat tutarının belli bir yüzdesi üzerinden hesaplanır. 2025 yılı itibarıyla bu oranın genellikle %15 ile %25 arasında olduğu görülmektedir. Hangi oranın uygulanacağı; talep edilen tazminat miktarına, davanın zorluk derecesine ve avukat ile müvekkil arasındaki anlaşmaya göre değişir. Ancak hiçbir durumda avukatlık ücreti, Türkiye Barolar Birliği’nin belirlediği asgari ücret miktarının altına düşmez. Nitekim 2025 yılı için iş kazası davalarında ödenmesi gereken en düşük avukatlık ücreti yaklaşık 30.000 TL olarak belirlenmiştir.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde farklı yargı kademeleri ve dava tipleri için tavsiye niteliğinde ücretler de öngörülmüştür. Örneğin 2025 tarifesinde, Yargıtay’daki bir duruşma için avukatlık ücreti yaklaşık 46.500 TL olarak belirtilirken, ağır ceza mahkemesinde görülen bir dava için (sanık müdafaası) bu tutar 48.000 TL seviyesindedir. İstinaf mahkemesinde duruşmalı bir temyiz için 32.000 TL, bir ceza soruşturması sürecinin takibi için 30.000 TL şeklinde belirlemeler bulunmaktadır. Bu rakamlar farklı dava süreçleri için fikir verse de, iş kazası davanızda avukatlık ücreti bu genel çerçeve içinde, taraflarca kararlaştırılacaktır.

Avukatlık ücretleriyle ilgili bir diğer önemli nokta ise AAUT Madde 5 hükmüdür. Bu maddeye göre, avukat davada sadece bir duruşmaya katılmış olsa bile kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamına hak kazanır. Bu nedenle, avukat ve müvekkil yaptıkları sözleşme uyarınca dava sonuçlanıncaya dek karşılıklı sadakat içinde kalmak durumundadır.

İş Hukuku Nedir?

İş hukuku, işçi ile işveren arasındaki çalışma ilişkilerini düzenleyen bir hukuk dalıdır. İşçinin korunması gereği, bu alanda özel bir yasanın çıkarılmasını zorunlu kılmış ve bu amaçla 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmiştir. İş Kanunu; çalışma hayatındaki tanımlar, işçi hakları, çalışma süreleri, iş sağlığı ve güvenliği ile sendikal haklar gibi pek çok konuyu kapsamlı şekilde düzenlemektedir.

İş hukuku alanında uzman avukatlar, işçi-işveren ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklarda tarafları temsil eder. Bu avukatlar, hem işçilerin hem de işverenlerin uğrayabileceği hak kayıplarını önlemeye çalışır; bir haksızlık oluşmuşsa bunun giderilmesi için gerekli hukuki adımları atar. Ankara gibi çok sayıda işletme ve çalışanın bulunduğu bir şehirde iş hukuku avukatları, işe iade davalarından kıdem tazminatı anlaşmazlıklarına, iş kazalarından sendikal uyuşmazlıklara kadar pek çok konuda müvekkillerine danışmanlık ve dava hizmeti sunmaktadır.

İş Hukuku Avukatının Sorumlulukları

İş hukuku alanında çalışan avukatların başlıca sorumlulukları şunlardır:

• İş sözleşmeleri ve hizmet akitlerini hazırlamak.
• İşçi çıkarma (fesih) süreçlerinde, yasal mevzuata uygun fesih bildirimlerini hazırlayıp süreci belgelemek.
• Şirketin iç yönetmeliklerini ve disiplin prosedürlerini oluşturmak veya mevcut düzenlemeleri gözden geçirmek.
• Toplu iş hukuku ve sendikalar mevzuatı temelinde işverene ya da işçiye danışmanlık vermek.
• Kıdem ve ihbar tazminatlarıyla ilgili davalar açmak ve bu davaların süreçlerini takip etmek.
• İşe iade davası açmak ve sonuçlanıncaya kadar takibini yapmak.
• İşyerinde mobbing (ahlaki taciz) veya kötü niyet nedeniyle oluşan uyuşmazlıklar için dava süreçlerini yürütmek.
• İş kazalarından kaynaklanan tazminat ve ceza davalarını üstlenmek.
• İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde müvekkile yol göstermek.
• İş hukuku kapsamındaki tüm uyuşmazlıklarda, dava açılması hâlinde müvekkili yargılama boyunca temsil etmek.

İş Kazası Bildirimi Nasıl ve Ne Zaman Yapılır?

Bir iş kazası gerçekleştiğinde, işverenin hiç vakit kaybetmeden bazı bildirimlerde bulunması kanunen zorunludur. Kaza olur olmaz işveren öncelikle kolluk kuvvetlerine (polis veya jandarma) haber vermelidir. Ayrıca kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 3 iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) iş kazası bildiriminde bulunulması gerekir.

İşveren bu bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirinde, yani kazayı SGK’ya bildirmeyip gizlemeye çalıştığında, işçinin en kısa sürede durumu SGK’ya bizzat bildirmesi gerekir. Yasal olarak iş kazasını bildirmek işveren sorumluluğunda olsa da, uygulamada bazı işverenlerin bu sorumluluğu ihmal ettiği görülebilir. Böyle bir durumda kazaya uğrayan işçi, iyileşir iyileşmez resmi makamlara başvurarak iş kazası bildirim sürecini başlatmalıdır. Bu sürecin iş kazası konusunda uzman bir avukat yardımıyla yürütülmesi, hak kaybı yaşanmaması ve işlemlerin doğru tamamlanması açısından yararlı olacaktır.

İş Kazası Sonrası Ne Yapmak Gerekiyor?

Bir iş kazasının ardından atılacak ilk adımlar, ileride hak kaybı yaşanmaması için büyük önem taşır. Yapılması gerekenlerin başında, meydana gelen kazanın mutlaka kayıt altına alınması gelir. Bu amaçla aşağıdaki adımlar vakit kaybetmeden uygulanmalıdır:

• Kolluk güçlerine haber vererek kazanın resmi tutanaklara kaydedilmesini sağlamak.
• Hastaneye başvurulduğunda, yaralanmaların bir iş kazasından kaynaklandığını sağlık görevlilerine bildirmek (böylece tıbbi raporlarda iş kazası ibaresi yer alır).
• İş yerinde mümkünse hemen bir “iş kazası raporu” tutulmasını talep etmek ve olayı yöneticilere iletmek.
• Olayı gören tanıkların isim ve iletişim bilgilerini kaydetmek.
• Kaza mahallinde fotoğraf veya video çekerek, kazaya sebep olan koşulları ve kullanılan ekipmanları belgelemek.

Acil durum atlatıldıktan ve gerekli tıbbi müdahaleler yapıldıktan sonra, ilk fırsatta uzman bir iş kazası avukatına danışmak en doğrusudur. Böylece süreç ilk andan itibaren doğru biçimde yönetilir ve yapılabilecek hataların önüne geçilir. Bu süreçte işverenin olaya yaklaşımı da önemlidir; ne yazık ki bazı işverenler iş kazalarını örtbas etmeye çalışabilmektedir. Dolayısıyla yasal haklarınızın korunması için bağımsız bir hukuki destek almak hayati önem taşır.

İş kazasının sonrasında, ileride hazırlanacak kaza tutanağı ve tazminat talepleri için işçinin mümkün olduğu kadar ayrıntılı bilgi toplaması çok yararlı olacaktır. İşçinin toplayabileceği bilgilerden bazıları şunlardır:

• Kazanın gerçekleştiği tarih ve saat,
• Olayın meydana geldiği yer (işyeri içi veya dışında tam konum),
• Kazayı tetikleyen olay ya da ihmal,
• Olayda dahli olan diğer kişiler (iş arkadaşları, sorumlular vb.),
• Kazaya karışan araçlar, makineler veya ekipmanlar,
• Kaza sonucunda ortaya çıkan yaralanmalar ve maddi hasarlar.

Bu bilgiler, iş kazası tutanağı hazırlanırken işveren tarafından kayda geçirilmelidir. İş kazası tutanağı; kazanın tarihini, yerini, nedenini, taraflarını ve sonuçlarını içeren resmi bir belgedir. İşveren tarafından düzenlenir ve kazaya karışanlar ile şahitler tarafından imzalanır. Düzgün ve eksiksiz tutulmuş bir kaza tutanağı, işçinin ileride açacağı davalarda haklarının ispatı ve korunması bakımından kritik önem arz eder.

İş Kazasında İşveren Sorumluluğu

İş kazası nedeniyle doğan zararlardan işverenin sorumluluğu, Türk hukukunda geniş bir biçimde düzenlenmiştir. İş kazası davalarının her aşamasında, iş kazası avukatı müvekkilinin yanında yer alarak işverenin sorumluluktan kaçınma çabalarına karşı yasal zeminde mücadele eder. Mevcut yasalara göre, işverenin kazadaki kusur durumu ne olursa olsun (hatta hiçbir kusuru bulunmasa bile), iş saatleri içinde meydana gelen kazanın neticelerinden işveren sorumlu tutulabilir. Bu yükümlülük, işverene iş güvenliği tedbirlerini alma ve çalışanlarını işte bulundukları süre boyunca koruma görevi yükleyen mevzuat hükümlerinden kaynaklanır.

Dolayısıyla Ankara’da gerçekleşen bir iş kazasında da işveren, ortaya çıkan maddi ve manevi zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Bu süreçte alanında uzman bir iş kazası avukatı, işçinin tazminat hakkını etkin şekilde savunarak işverenin yasal sorumluluklarını yerine getirmesini sağlar.

İş Kazasında Hangi Tazminatlar Ödenir?

İş kazası sonrasında talep edilebilecek tazminatlar genel olarak iki başlık altında incelenir: maddi tazminat ve manevi tazminat. Bunun yanı sıra, eğer işçinin kalıcı iş göremezlik durumu söz konusuysa, sürekli iş göremezlik tazminatı gibi ek talepler de gündeme gelebilir. Şimdi iş kazasına ilişkin bu tazminat türlerini detaylandıralım:

İş Kazası Maddi Tazminat

Maddi tazminat, iş kazası geçiren işçinin uğradığı maddi (ekonomik) zararların karşılanmasına yöneliktir. Kaza sonucu oluşan tedavi masrafları, iş göremez durumda kaldığı süre boyunca alamadığı ücretler ve eğer çalışma gücünde azalma meydana geldiyse, gelecekte uğrayacağı kazanç kaybı maddi tazminat kalemlerine dahildir. İş kazası avukatı, bu zarar kalemlerini titizlikle hesaplayarak işverene karşı tazminat davası açar. Nitekim iş kazası davalarında talep edilen toplam tazminatın büyük bölümü maddi zararların telafisine dayanmaktadır; işçinin alacağı tazminatın önemli bir kısmını maddi tazminat oluşturmaktadır.

Mahkeme, işçinin sağlık durumunu (tamamen iyileşip iyileşmediğini veya kalıcı bir hasarın olup olmadığını) göz önünde bulundurarak maddi tazminat miktarını belirler. Örneğin, davanın sonuçlandığı tarihte işçi tamamen iyileşmişse, iyileşme süresince yapmış olduğu masraflar ve uğradığı gelir kaybı karşılanır. Ancak iş kazası neticesinde işçi kalıcı bir sakatlıkla hayatına devam etmek zorunda kalmışsa, belirlenen iş gücü kayıp oranına göre gelecekteki kazanç kaybı da tazminata dahil edilir. Bu hesaplamalarda tıbbi uzman raporları ve aktüeryal değerlendirmeler yol gösterici olmaktadır. Sonuç olarak, maddi tazminat taleplerinin doğru saptanabilmesi için profesyonel bir hesaplama ve titiz bir çalışma gereklidir.

İş Kazası Manevi Tazminat

Manevi tazminat, iş kazasının işçinin ruh hali ve yaşam kalitesi üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin telafisi amacıyla istenir. İşçinin kaza nedeniyle çektiği acı, ıstırap, duyduğu korku ve uğradığı psikolojik travma gibi manevi zararlar bu kapsamdadır. Manevi tazminat talep edebilmek için genellikle işverenin kazanın meydana gelmesinde kusurlu olması aranır. İşverenin ihmali, tedbirsizliği veya yasa dışı bir tutumu sonucunda gerçekleşen kazalarda, hâkim olayın ağırlığına ve tarafların kusur durumuna göre takdiren bir manevi tazminat miktarına hükmeder. İş kazası avukatı, müvekkilinin yaşadığı manevi sıkıntıları dava dilekçesinde detaylı bir şekilde anlatarak hak edilen manevi tazminatın alınmasına katkı sağlar.

İş Göremezlik Tazminatı

İş kazası sonucunda işçinin çalışma gücünde kalıcı bir azalma meydana gelmişse, devreye iş göremezlik tazminatı girer. Özellikle kaza neticesinde işçinin meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı %10 veya daha fazla ise, iş kazası avukatı işverene karşı sürekli iş göremezlik (meslekte kazanma gücü kaybı) tazminatı talebiyle dava açabilir. Bu oranın %10’un üzerinde olması hâlinde SGK da sigortalı işçiye sürekli iş göremezlik geliri bağlamaktadır. Ancak kayıp oranı %10’un altındaysa SGK sürekli gelir bağlamaz.

Kalıcı iş göremezlik yaşayan bir işçi, ileride çalışamayacağı dönemlerde uğrayacağı gelir kaybının telafisi için bu tazminatı talep edebilir. Sürekli iş göremezlik tazminatı, işçinin aktif çalışma yaşamı boyunca elde edemeyeceği kazançların hesaplanarak işverenden istenmesi anlamına gelir. Bu tazminat hesaplanırken işçinin yaşı, mesleği, kaza öncesi gelir düzeyi ve iş gücü kayıp oranı gibi unsurlar dikkate alınır. Süreç boyunca uzman bir avukatla çalışmak, talep edilecek tazminat tutarının doğru belirlenmesi ve bu haktan tam olarak yararlanılabilmesi açısından son derece önemlidir.

İş Kazası Şikayet Dilekçesi

İş kazasının meydana gelmesinde ağır ihmal veya kusur söz konusuysa, kazaya sebebiyet veren sorumlular hakkında ceza soruşturması da açılabilir. Bu durumda kazazede işçi (veya vefat halinde yakınları), Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilecek bir iş kazası şikayet dilekçesi ile sorumluların cezai yönden araştırılmasını talep edebilir. Şikayet dilekçesinde; şikayetçinin ve sorumluların kimlik ile adres bilgileri, kazanın meydana geldiği yer ve tarih, olayın özeti, varsa tanıkların bilgileri ve sunulan deliller açıkça belirtilmelidir. Dilekçenin sonuç bölümünde ise, söz konusu iş kazasıyla ilgili ihmali veya kusuru bulunan kişiler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılması talep edilir. İş kazası şikayet dilekçesinin doğru şekilde hazırlanmasında ve savcılık aşamasının takibinde de iş kazası avukatınız size yardımcı olacaktır.

İş Kazası Avukat Seçimi

Bir iş kazası sonrası başlatılacak hukuki süreçte, seçeceğiniz avukatın bu alandaki uzmanlığı ve deneyimi belirleyici olacaktır. Birçok kişi, kaza sonrasında “iş kazası avukatı arıyorum” diyerek konusunda uzman bir avukat arayışına girer. İş kazaları hususunda deneyimli bir avukatla çalışmak, haklarınızın tam olarak alınabilmesi için en doğru yaklaşımdır. Zira iş kazalarına dair davalar, ülkemizde mahkeme süreci, bilirkişi incelemeleri, SGK prosedürleri ve temyiz gibi aşamalar sebebiyle oldukça karmaşık ve uzun olabilmektedir.

Bu süreçlerde alanında uzman bir iş kazası avukatının desteği, tazminatınıza daha çabuk kavuşmanıza yardımcı olabilir. Tecrübeli avukatınız, hangi kalemlerde talepte bulunulabileceğini (örneğin tedavi giderleri, çalışamadığınız döneme ait ücret kaybı, kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan zararlar vb.) bilir ve dava dilekçesini bu unsurları kapsayacak şekilde hazırlar. Ayrıca SGK’nın zaten karşıladığı tutarların işverenden talep edilmemesi gibi hukuki ilkelere özen göstererek, davanın dürüstlük kuralına uygun ilerlemesini sağlar. Sonuç olarak, iş kazası sürecinde doğru avukatı seçmek; hem sürecin sağlıklı işlemesi hem de hak ettiğiniz tazminatı eksiksiz alabilmeniz açısından son derece önemlidir.

İş Kazası Avukatının Davalara Katkısı Nedir?

İş kazası avukatının bir davadaki en büyük katkılarından biri, yaşanan olayın hukuki açıdan doğru tanımlanmasını sağlamasıdır. Her kaza olayı otomatik olarak “iş kazası” sayılmaz; bunun için yasada belirlenmiş belirli kriterlerin karşılanması gerekir. Örneğin; sigortalı bir işçi, işyerinde çalışırken kaza geçirirse veya işverenin verdiği bir görevi yerine getirirken (işyeri dışında olsa dahi) bir kaza meydana gelirse, bu durum kanunen iş kazası olarak kabul edilir.

İş kazası avukatı, olayın bu kriterlere uygun olup olmadığını tespit ederek davanın doğru temelde ilerlemesini sağlar. Buna ek olarak, iş kazası avukatı dava sürecinde kazadan doğan zararların eksiksiz tespit edilmesinde kilit rol oynar. Uzman bir avukat; müvekkilinin maddi kayıplarını, yaşadığı manevi sıkıntıları ve varsa kalıcı iş gücü kaybını detaylı biçimde belirleyip mahkemeye sunar. Bu sayede, davanın kazanılma ihtimali yükselir ve talep edilecek tazminat miktarının maksimize edilmesi mümkün olur.

KMLPARK Hukuk Bürosu, Ankara’daki iş kazası davalarınızda deneyimli kadrosuyla yanınızda yer almakta ve hak ettiğiniz tazminata ulaşmanız için özveriyle çalışmaktadır.